1985’te Irak’a ait Necef el-Eşraf dergisinde, Pakistan’ın Lahur Maarif yayın evinin yayınlarında İliya adlı kitabında aşağıdaki başlıklar altında yayınlanmış olan bir mucizeyi size takdim ediyorum.

Hz. Nuh’un Gemisindeki kanıt: Şu anda Rusya, o zamanlar Sovyetler Birliği olarak bilinen süper güç Cudi dağında araştırma yapmaları için gönderdiği arkeoloji ve kazıbilim dalı uzmanları Kaf vadisine kadar ulaşmışlardı. Uzun ve yorucu geçen yolculukları, buldukları bir tahta parçasıyla mutluluk ve keyfe dönüştü. Nuh dönemine ait olduğuna inanılan bazı materyallere rastladılar. Böylece araştırma ve kazılarını daha geniş ve bilimsel yapabilmek için bir program hazırladılar. Çok geçmeden sistemli çalışmaları meyvesini vermiş ve Nuh zamanına ait olduğuna inanılan diğer parçalarda bulunmuştu. Öyle ki, bu parçalar arasında, 14 ikde uzunluğunda ve 10 ikde genişliğinde orijinal halinden çok şey kaybetmemiş geniş bir tahta parçasına rastlandı. Arkeoloji ve kazı bilimciler bu kadar uzun bir zamandan sonra böyle bir parçanın günümüze kadar gelebildiğine inanmakta güçlük çekmişlerdi. Böyle bir şeyin tabiat kanunlarına aykırı olduğunu bilen araştırmacılar, asırlar boyu bozulup yok olmadan kalan bu tahta parçasında gizemli izler taşıdığına inanmaktan kendilerini alamadılar.

Bir yıl boyunca yapılan titiz ve dakik araştırmalar sonucunda, bulunan tahta parçasının Hz. Nuh’un gemisine ait olduğu kesinlik kazanarak incelemeler sonuçlandırılmıştı. Araştırmada bulunun ve üzerinde çalışılan tahta parçası bir levhayı andırmakta ve üzerinde bir takım yazılar bulunmaktaydı. Cudi Dağının Kaf Vadisinde bulunan bu tahta parçasını, Sovyetler Birliğine getirip üzerindeki yazıları çözebilmek için eski diller uzmanlarından oluşan yedi kişilik bir heyet oluşturuldu. Oluşturulan heyette bulunan uzmanların isimleri şunlardır:

1. Moskova Fakültesi eski diller uzmanı: Sulenaf

2. Çin Lukuhan Fakültesi eski diller uzmanı: İfe Han Hunyu

3. Eski eser müdürü: Mişatinlu

4. Kifanza Fakültesinin eski diller uzmanı: Fen-mul Karf

5. Lenin Fakültesinin eski diller uzmanı: Dirakn

6. Stalin fakültesinin Başkanı: Micar Kultuf

7. Keşif ve araştırma müdürü: Eym Ahmed Kulad

Eski dil ve eser uzmanlarından kurulan bu heyet sözü edilen levha üzerinde sekiz ay süren bir inceleme yapmışlar. Neticede bu levhanın Hz. Nuh’un gemisine ait olduğu ve Hz. Nuh’un bu levhayı, üzerinde yazılan isimlerin bereketine koruyucu olarak gemisine bırakmış olduğu öğrenilmiştir. Bu heyetin levha üzerinde yapmış olduğu incelemelerden sonra, üzerindeki yazının SAMANÎ lügati ile yazıldığı belirlenmiştir. Bu yazıyı Manchester Üniversitesinden Iyf Maks İngilizceye çevirmiştir. Yazının İngilizce ve Türkçe çevirisi şöyledir:

-Oh My God! My helper. Keep my hands with moray and for those hol people: Mohammed – Alia – Shabber – Shabbir – Fatimah. They are all biggest and honorables. They world established for them. Help me by their name. You can reform to rights.

Ey Allah’ım ve yardımcım. Rahmetin ve keremin hakkı için ve bu mukaddes insanların hürmeti için bana yardım et. Muhammed – Ali – Hasan – Hüseyin – Fatıma. Bunların hepsi büyük ve şerefli kişilerdir. Âlem bunlar için kaimdir. Onların adına bana yardım et. Doğru yola yöneltebilecek yalnız sensin.

Arkeoloji ve kazıbilim uzmanları, levhada bulunan yazıların, bir zamanlar yaşamış olan İslam Peygamberi Hazreti Muhammed ve Ehl-i Beyt’i olduğuna şahit olmuşlar. Peki buldukları ve mercek altına aldıkları bu levha 5 bin yıldan beri nasıl oluyor da böyle bir vaziyette kalabilir. Ayrıca Hz. Nuh bu uzun süreden önce nasıl oluyor da Ehl-i Beyt’in isimlerini gemisinde bereket ve koruyucu olarak yazıp, onların hürmetleri için Allah’tan yardım isteyebilir.

Değerli okuyucu, bu levha şu anda Rusya’nın başkenti olan Moskova’daki Eski Eserler Müze’sindedir…

Kaynak: İnsanlığın Kurtuluş Nedeni "Ehl-i Beyt"
             Doğan Çimenli