EBUZER-İL ĞAFFARİ'DEN BÜYÜK BİR VEFA ÖRNEĞİ
İslam tarihinde Resulullah'ı (s.a.a) tutkuyla seven sahabelerin en başında gelenlerinden biri Ebuzer-i Gıfari'dir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) Medine'nin 100 fersah kuzeyinde bulunan ve Suriye sınırları yakınında yer alan Tebük'e doğru hareket edilmesini emrettiğinde kimi sahabe, çeşitli bahaneler uydurarak gitmek istemedi. Münafıklar kamuoyu oluşturuyor, işleri bozmaya çalışıyorlardı. Nihayet İslam ordusu hareket etti. İslam ordusu hem teçhizat açısından son derece zayıf, hem yiyecek bakımından bir hayli sıkıntıdaydı. Bazen bir hurmayı birkaç kişi bölüşmek zorunda kalıyordu. Ama moral çok yüksekti, herkes coşkulu ve neşeliydi. Resulullah'la (s.a.a) birlikte olma aşkı hepsine güç vermiş, morallerini yükseltmişti. Bu orduda Peygamberle birlikte Tebük'e gidenlerden biri de Ebuzer'di. Yolda üç sahabe, şu veya bu bahaneyle Peygamberi bırakıp geri döndü. Geri dönenler Resulullah'a (s.a.a) söylendiğinde hazret "Eğer onda bir hayır varsa Allah Teâlâ onu tekrar bize ulaştırır; yok, eğer hayırsızsa gittiği iyi oldu!" buyuruyordu.
Bu arada Ebuzer'in pek zayıf ve ihtiyar devesi ordudan epey geri kalmıştı. Peygambere (s.a.a) gelip Ebuzer'in de geri döndüğünü söylediklerinde o hazret aynı cümleyi tekrarladı, "Ebuzer'de hayır varsa Rabb'im onu tekrar bize ulaştırır." buyurdu. Ebuzer ordudan geri kalmıştır, ama diğer sahabe gibi geri dönmek istediğinden değildir bu; devesi pek yaşlı ve güçsüz olduğundandır.
Hayvancağızın son nefesini vermek üzere olduğunu görünce onu bırakmak zorunda kalır, eşyalarını ve silahlarını yüklenip kızgın çölde yaya olarak ilerlemeye başlar. Ordudan birkaç mil geri kalmıştır. Bu sırada dağlık bir bölgeye varır, susuzdur. Burada bir kayanın dibinde birikmiş bir yağmur suyu dikkatini çeker, pek serin ve tatlı bir sudur. Susuz olduğu halde içmez "Canım feda olası sevgili Resulullah (s.a.a) içmedikçe bu sudan içmem." diyerek kırbasını doldurup yola koyulur. Akşama doğru ordunun artçıları "Ya Resulullah (s.a.a) uzaktan bir karaltı geliyor." dediklerinde, "O, Ebuzer'dir" buyurur. Çok geçmeden Ebuzer orduya ulaşır ve susuzluktan hemen oracıkta yere yığılıverir. Resulullah'la (s.a.a) bir grup Müslüman bir su kırbasıyla yanına koşarlar, ama o su içmez ve pek zayıf bir sesle "Kırbamda su var." der. Peygamber "Suyun vardı da içmedin öyle mi?!" diye sorunca "Evet ya Resulullah," der. "Pek tatlı ve serin bir su buldum. Canımdan daha aziz olan dostum Resulullah (s.a.a) içmedikçe bu suyu içmemeye ahdettim, sizden önce içmeye kıyamadım." der ve bayılır.
Kaynak: Murteza Mutaharri
Bilinmeyen Simasıyla Hz. Ali
|