HASİBİ ALEVİLERİNİN GERÇEK SİTESİ
  Hz. Ali ve Cifr Hasabı Üzerine
 



Cifr-i Camia Kitabının Niteliği Hususunda Allah-u Teâlâ tarafından Peygamber (s.a.a) vasıtasıyla Ali (a.s)’a verilen rahmani feyizlerden biri olan ve kıyamete kadar vuku bulacakları remzi harflerle belirten Cifr-i Camia (Kamil Cifir ilmi) kitabıdır. Kendi âlimleriniz de bu kitabın Hz. Ali (a.s) ve diğer Ehl-i Beyt (a.s) İmamlarına özgü bir kitap olduğunu itiraf etmişlerdir.

Nitekim Gazali şöyle diyor: “Hz. Ali (a.s)’ın Cifr’u Cami’id-Dünya ve’l- Ahire adında bir kitabı vardı. Bu kitapta bütün ilimler, apaçık gerçekler, sırlar, gaipler, eşyanın özellikleri, âlemdeki tesirler, isimlerin ve harflerin hususiyetleri yazılıydı. Bu kitabı, Hz. Ali (a.s) ve Peygamber (s.a.a) tarafından velayet ve imamet makamına tayin edilen 11 evladı dışında hiç kimse bilmiyordu. Bu kitap onlara miras kalmıştır.”

Nitekim, Süleyman Belhi Yenabi’ul Mevedde s. 403’de Muhammed bin Talha’nın Durr’ul- Manzum kitabından bu konuda geniş bir açıklama nakletmektedir ki: “Cifr-i Cami kitabı Hz. Ali (a.s)’a özgü ilim anahtarlarının yazıldığı 1700 sayfadan ibaretti. Nitekim meşhur şair Hz. Ali (a.s)’a yönelik şöyle diyor: “Ondan başka Cifr-i Cami’i bilen kimdir? Bu kitapta gaybi sırlar mevcuttur.”

Hakeza Tarih-i Nigaristan sahibi de Şerh-i Mevakıf’tan şöyle nakletmektedir: “Cifr ve Camia kitabı Ali (a.s)’a mahsustur. Bu iki kitapta harf ilmi yoluyla kıyamete kadar olacak olaylar yer almıştır. Hz. Ali (a.s)’ın evlatları da onunla hükmetmektedirler.” (Yani bu remizli kitabın anahtarı, olaylardan haber veren Hz. Ali (a.s) ve evlatlarının nezdindedir.)

Nevvab: Kıble sahip (âlicenap)! Bizim âlimlerinizin de tasdik ettiğini söylemiş olduğunuz Cifr kitabı nedir ve nasıldır? Lütfen mümkünse onu açıklayın?

Davetçi: Vakit dar olduğu için bu ilim ve kitap hakkında genişçe konuşmaktan mazurum.

Nevvab: Mümkün olduğu kadar kısa da olsa izah ediniz.

Davetçi: H. 10. yılda Veda Haccı’ndan dönerken Cebrail nazil olarak Peygamber (s.a.a)’e öleceğini haber verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.a) ellerini kaldırarak şöyle dua etti: “Allah’ım bana vaat ettin ve sen asla vaadinden dönmezsin.” Kendisine şöyle İlahi bir hitap geldi: “Ali’yi al, Uhud dağına çık, kıbleye sırtını dönerek otur, çöldeki hayvanları çağır, hepsi sana icabet edecektir. Onlar arasında kırmızı renkli, küçük boynuzlu, büyük bir keçi vardır. Ali’ye onu kesmesini, boyun tarafından derisini yüzmesini ve tabaklamasını emret. O zaman Cebrail sana gelecek, hokka kalem ve yeryüzündekilere benzemeyen bir mürekkep getirecektir. Cebrail’in dediği her şeyi Ali’ye yazmasını öğret. O yazı ve deri baki kalacak, asla çürümeyecek ve korunacaktır. Onu her açtıklarında taze bulacaklardır.”

Peygamber (s.a.a) denildiği gibi Uhud dağına çıktı. Gerekeni yaptı. Cebrail gelerek Peygamber (s.a.a)’e hokka kalem getirdi. Peygamber (s.a.a)’e verdi. Peygamber (s.a.a) Ali (a.s)’a vererek yazmasını istedi. Cebrail Allah-u Teâlâ tarafından olmuş ve olacak her şeyi Peygamber (s.a.a)’e beyan ediyor, Peygamber (s.a.a) de Ali (a.s)’a beyan ediyordu ve Ali (a.s) da onları o derinin üzerine yazıyordu. Derinin her tarafı yazıyla doldu. Böylece o kitapta kıyamete kadar olmuş ve olacak her şey yazılıydı. Hatta onların evlatlarının dost ve düşmanlarının adı bile yazılıydı. İnsanların başına gelecekler, o kitaba kaydedilmişti.

Peygamber (s.a.a) daha sonra onu Ali (a.s)’a verdi ve o veraset, velayet ve imamet parçalarından biri sayıldı. Her İmam dünyadan göçtüğünde onu kendinden sonraki İmama bırakmıştır. İşte bu kitap Gazali’nin; “Cifr-i Cami kitabı Ali ve evlatlarına mahsustur. Bu kitapta ölümler, belalar, hükümler ve tüm diller yazılıdır.” dediği kitaptır.

Nevvab: Nasıl olur da bunca olay ve ilimler bir keçinin derisine sığabilir?

Davetçi: Evvela; haberden de anlaşıldığı gibi bu keçi sıradan bir keçi değildi. Bu iş için yaratılmış büyük bir keçiydi. İkinci olarak; bu, kitapların yazı türünden bir şey değildi. Remiz harfleriyle yazılmıştı. Nitekim Tarih-u Nigaristan’ın sahibi Şerh-u Mevakıf’tan naklen şöyle diyor: “Bu iki kitap harf ilmiyle yazılmıştır.” Ayrıca o sembollerin şifresini Peygamber (s.a.a), Ali (a.s)’a vermiştir. Hz. Ali (a.s ) da Peygamber (s.a.a)’in emri üzere onu kendinden sonraki İmamlara emanet etmiştir. O şifreler kimin elinde olursa, o kitaptan sırlar ve olayları öğrenebilir. Bu şifrelere sahip olmayan onu çözemez. Nitekim günümüzde de birçok yazılar şifreyle gönderilmektedir. Öyle ki o yazıların şifresini bilmeyenler asla o yazıyı anlayamazlar. Dolayısıyla Hz. Ali (a.s) ve evlatlarından başka hiç kimse o kitaptan istifade edemez. Nitekim Hz. Ali (a.s) tüm evlatlarının toplandığı bir yerde o kitabı oğlu Muhammed Hanefiyye’ye verdi. O çok âlim ve bilgin olmasına rağmen onu okuyamadı. İmamların haber verdiği birçok önemli olayları o kitaptan istifade etmekteydiler. O kitap vesilesiyle işleri en ince detayına kadar biliyor, Ehl-i Beyt’e (a.s) ve Şiilere nazil olan belaları ve musibetleri o kitaptan çıkarıyorlardı. Nitekim hadis kitaplarında bu detaylıca kaydedilmiştir.

Kaynak: Peşaver Geceleri Sayfa: 753

 
 
  Bugün 15 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol